Hesabım
Sepetim
2016 Küresel Hastalık Yükü Raporu’na göre, migren dünyadaki en çok insanı etkileyen ikinci rahatsızlıktır. Araştırmalar, bazı zihinsel, çevresel ve genetik faktörlerin migreni etkileyebileceğini göstermiştir. Örneğin çevresel bir faktör olarak stresli çalışma ortamı, Çin’de migren prevalansını arttıran birincil faktör olarak görülmektedir.
Temel olarak migren, özelliklerine göre auralı ve aurasız migren olarak sınıflandırılır.
Aurasız migren, fiziksel aktiviteler veya baş hareketleriyle şiddetlenebilen, başta bulantı, kusma ve ışığa duyarlılık gibi diğer semptomların eşlik ettiği bir türdür. Genellikle 4 ile 72 saat arasında sürer.
Auralı migren ise baş ağrısı ataklarından saatler veya günler önce aura ataklarının yaşandığı türdür. Aura atakları geçici olmakla beraber görsel ve duyusal uyuşma olarak tanımlanır. Işık patlamaları görme, konuşurken kelimeleri bulamama, karıncalanma hissi bu ataklara örnek olarak verilebilir.
Hangi sınıftan olursa olsun migren, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. Sosyal, fiziksel ve psikolojik bir dizi sorunu beraberinde getirir. Günümüzde migren tedavisi için ilaç, akupunktur, masaj ve aromaterapi gibi alternatifler kullanılmaktadır.
Migren ilaçlarının bazı yan etkileri ve halihazırda başka ilaç tedavileri görmekte olan hastaların tedavi sınırlamaları diğer tamamlayıcı yaklaşımları yaygınlaştırmıştır. Bu yaklaşımlardan aromaterapi, migrene karşı hızlı etki gösterebilen doğal bir tamamlayıcı terapidir.
Son yıllardaki çalışmalar gözden geçirildiğinde aromaterapide kullanılan uçucu yağlardan 10 tanesinin migren için etkili olduğu tespit edilmiştir.
Bunlar:
Yapılan araştırmalar bu yağların migren yoğunluğunu hafiflettiğini ve atak sıklığını azalttığını göstermiştir. Ayrıca aralından bazılarının bulantı ve kusma semptomlarına da iyi geldiğini göstermiştir.
Anti-migren olarak tanımlanan bu uçucu yağların sahip oldukları bileşenler de ayrıca incelenmiş ve toplamda 16 farklı bileşenin migrene karşı oldukça güçlü olduğu görülmüştür. Bu bileşenlerden en yaygın olanı ise ‘’mentol’’ ve ‘’linalool’’dur.
Bu bileşenler farklı uçucu yağlarda farklı dozlarda bulunabilse de mentol nanenin ana bileşeniyken linalool de lavantanın ana bileşenidir. Linalool, merkezi sinir sistemine kolayca etki ederek kişinin gevşemesini sağlar ve ağrı algısını değiştirir.
Bu nedenle özellikle baş ağrısı için difüzör veya buhurdanlık yardımıyla uygulanan lavanta aromaterapisi tercih edilebilir.
Mentol ise bu etkilerle beraber bulantı ve kusma üzerinde de etkilidir. Nane uçucu yağının aromaterapi masajı aracılığıyla kişinin alın ve şakaklarına uygulanması en etkili prosedürlerdendir.
Migren hem bireyleri hem de ailelerini ciddi problemlerle yüz yüze getiren göz ardı edilmemesi gereken bir rahatsızlıktır. Bu nedenle migrenli kişilerin sağlık ihtiyaçlarını karşılayacak migren önleyici ürünleri belirlemesi oldukça önemlidir.
Aromatik uçucu yağlar, içerdikleri bileşenler sayesinde merkezi sinir sistemine etki ederek ağrı duyarlılığını ve diğer semptomları etkilediğinden birçok kişi için tamamlayıcı bir tedavi olabilir. Bir sonraki atağı beklemeden küçük kehribar rengi şişelerden edinmeyi unutmayın.
Review of aromatherapy essential oils and their mechanism of action against migraines, Journal of Ethnopharmacology, 2021
Acıbadem.com.tr
